30 Ağustos 2010 Pazartesi

Wes Anderson


Wes Anderson texas universitesinde felsefe okurken Owen Wilson' la tanışır.Birlikte ''Bottle Rocket''adında bir senaryo yazip kısa film olarak çekerler.Cosmic güç kısa filmi prodüktor James L. Brook un izlemesini sağlar.ve Brook un yardımıyla film Sundance' de gosterilir veSundance'den uzun metrajını cekebilecek fonu bulur.Böylece uzun metrajı cekilen ''Bottle Rocket'' le Wes Anderson artık bir yonetmendir.
Luke-Owen Wilson kardeşler


Martin Scorsese'nin 90' ların en sevdiği 10 film arasında ''Bottle Rocket''ı da saymıştır.Film komedi,suç filmidir.Ama karakterler komik ne komiktir ne de yaptıkaları suçtur.Wes Anderson'nun iyi yaptığı da budur.

       Filmlerindeki karakterler travmatik olaylarda, ölüm,suç,intihar gibi konularda gerçek hayatta insanlarin genel verdiği tepkilerin dışında tepkiler verirler.Anderson bunu o kadar doğal gösterir ki, insanın kafasındaki ölüm fikri değisir.tanıdığın birinin ölümünü kabullenene kadar ağlarsınız ya Wes Aderson bu kısmı siler.Böylece ölüm denilince hissettiğiniz duygu keder,hüzün olmaz.Başka bir örnek,soygun durumunda bir aksiyon vardır adrenalin salgılanması gerekir en azından soyulan adamın panik halinde görmeyi bekleriz.kimsede panik yoktur  sakin ve donuk ifadelerle bakar böylece soygunun suç olmadığını silahın öldürücü bir şey olmadığını düşünecek kadar uzaklaşırız gerçek hayattan.

  Olaylara insanoğlunun verdiği genel tepkilerin dışında tepkiler,durumlara karşı farklı hissetmek Wes Anderson filmlerini masalsı yapar.
      Wes Anderson filmlerinin müziklerini kendisi seçer.Rolling Stones, John Lennon, The Kinks,The Zombies ,Bob Dylan,David Bowie gibi muzisyen ve grupları çoğu filminde kullanır.Biliyorum bunlar bilindik gruplar fakat filmlerinde  yeni bir şarkı dinliyormuş gibi hissedersiniz.bunun dışında her filminde Mark Mothersbaugh(DEVO grubunun gözlüklü delisi) ile çalışır.Mothersbaugh filmlere genel havasını verir.''Life Aquatic''  filminde müzikler sayesinde suyun altındaki seslerden muzik yapmış gibi hissedersiniz.yada ''The Royal Tenenbaum''da kendinizi yaşadıkları evdeki duvar saatinin icinde hissedersiniz.Anderson ve Mothersbaugh birlikte çok iyi calışırlar.

    .
Ayrıca ''The  Life Aquatic with Steve Zissou ''filminde brezilyali muzisyen Seu Jorge gemideki gözcü rolüyle hem oynar hemde Dawid Bowie' nin parcalarini portekizce sözlerle coverlar.Daha sonra ''Life Aquatic Studio Sessions''olarak albümleşir.

NOT:Albüm kapagındaki sarı renk Anderson filmlerinin hepsinde genel renktir.

 



      Anderson filmlerinin İllüstrasyonlarını  kardeşi, yazar, illüstratör,Eric C. Anderson çizer.Eric'inde çizimleri,masal kitabı kapakları gibidir.''The Royal Tennenbaums''filmi zaten masal kitabindan okunuyor gibi anlatılır filmde bu illustasyonlarla ilerler.
       Wes Anderson bir film değil bir atmosfer yaratma peşindedir.bu yüzden kafasını anlayan insanlarla calışmak daha kolaydır. Bill Murray,Owen-Luke Wilson kardeşler,Anjelica Huston,Seymour Cassel,Jason Scwartzman gibi oyuncuları neredeyse her filminde oynatır.Bill Murray'nin boş bakışları, Anjelica Huston'un sakinliği Wes Anderson un filmlerinde  istediği havayı yakalamasını sağlar.Gerçeten iyi oyuncu olmalarının yanı sıra Wilson Kardeşer, Murray ve Huston'nun ,Wes Anderson karakterlerine gerçek hayatta  benzemeleri bende büyük sempati yaratmaktadir.
          Aşagıdaki video en sevdiğim sahnelerden biri ''The Royal Tenenbaum''dan.Sahne,müzik,cekimler renkler.Wes Anderson'un genel tavrınnı gösteriyor.

NOT:Bir blog um olupta bu kadar sevdiğim bi adamı yazmasam olmazdı.cok farklı şeyler hissettirdiği içinde kısa yazamadım.Ne yapayım çok seviyorum.Bütün filmlerini izlemenizi öneririp hala yazdığımı  fark edip bu yazıyı sonlandırıyorum.Wes Anderson...sustumm!!!

23 Ağustos 2010 Pazartesi

THE MONKS


1964 yılında Almanyada görev yapan 5 amerikalı asker tarafından kurulan 5 Torquays,deneysel davranmaya calışır, Amerikalı olmalarına  ragmen Chuck Berry parcalarını ingiliz beat grupları gibi coverlamaya calışırlar(Yıl 1964).''experimental bi grup olarak cok şey denedik kotü sarkilar yazdik çogu parcamız berbatti ama bazen de oyle parcalar yapiyoduk ki...''der grubun vokali Gary Burger.(experimental in tanimi da bu degil midir?)

Bütün grup askerden atilana kadar 5 Torquay olarak yola devam ederken bir gun basçı ve banjocu  bir hevesle saçlarini monk rahipleri gibi kestirip provaya gelince grubun geri kalanlarida ayni kesimden  isterler ve bundan sonra grup için  hersey değişir.
İsimlerini  The Monks olarak degiştirirler.Chuck Berry coverlari yerine kendi parcalarini yazarlar.Avantgart, agresive, rock n roll tabanli, zamaninda hicbir grubun  olmadigi kadar sert,  melodiden daha cok ritmik kaliplarlar kullanarak,kirli fuzz lı garage guitarlari, little richard tarzi vokalleriyle loop şeklinde dönen bol floor tomlu davul partlariyla,kendi yıllarının cook uzaginda muzik yapmaya baslarlar.
vokal melodileri hep eglencelidir.Uyaklari cocuk tekerlemeleri gibi hoo hoo we do wie du gibidir ama ho hoo aralarina çok sert ve net sözler koyarlar.İnsana ne hissediceğini sasirtirlar..nihilist,askerlik karsiti,anarşik sözler ustune hareketli eglenceli ritimler.
 Monk Time sarkisinin sozleri:
Alright, my name's Gary.
Let's go, it's beat time, it's hop time, it's monk time now!
You know we don't like the army.
What army?
Who cares what army?
Why do you kill all those kids over there in Vietnam?
Mad Viet Cong.
My brother died in Vietnam!
James Bond, who was he?
Stop it, stop it, I don't like it!
It's too loud for my ears.
Pussy galore's comin' down and we like it.
We don't like the atomic bomb.
Stop it, stop it, I don't like it . . . stop it!
What's your meaning Larry?
Ahh, you think like I think!
You're a monk, I'm a monk, we're all monks!
Dave, Larry, Eddie, Roger, everybody, let's go!
It's beat time, it's hop time, it's monk time now!



The Monks un sadece 1 albümü vardir
                                            Black Monk Time
Fakat bu albüm  1966 da cikmasina ragmen  1974(lp)-94(cd)-96(cd)-2004(cd)-2009(cd-lp) yani 5 defa 6 farkli plak şirketinden tekrar basılır.

Album dışında 2007 yılında Play Loud  ''monks 1965 demo tape'' adi altinda albumdeki parcalarin demo versiyonlarinin bulundugu bir album cikartmistir.

AYRICA BİR SUPRİZİM VAR...
Play Loud  ''Monks - The Transatlantic Feedback'' adinda bir Monks belgeseli yayinlamistir.İşte trailer linki Hayirli Olsun...
 http://www.playloud.org/monkstrailer.html

NOT: Keyfiniz kacmasin diye soylemeycektim ama grubun vokali Gary Burger su an Minnesota da Turtle River diye bir yerin belediye başkanı....neden bilmiyorum ama öyle...

Birkaç da link
http://www.youtube.com/watch?v=-2TM8e3Vo1c
http://www.youtube.com/watch?v=-5iI0__9S1c
SON NOT : Boys are boys and girls are joys
http://www.myspace.com/monktime

21 Ağustos 2010 Cumartesi

COCONUT

Aşağıda görmüş oldugunuz klip iddia ediyorum ki hayatınıza renk katıcak,gününüzü keyiflendiricek hatta kızgın kumlardan serin sulara atlıyormus hissi verecek...Harry Nilsson isimli Amerikali sarkici sarki sozu yazari,basit olarak, karın agrısı ceken bir adamın doktoruna telefon etmesi,doktorunda adama koca karı recetesi verip beni sabah ara demesinden dem vurmuştur.Şarkı bundan ibarettir.Fakat anlayamadigim bi sekilde cook mutlu eden bu parca sabah uyanınca ve yatmatan önce gunde 2 kere dinlediğinizde kafanızı güzelleştirir sizi rahatlatir..Reservoir Dogs filmininde saoundtracklerinde bulunmasinin yanısıra en iyi versiyonu televizyon programinda 3 goril olarak canli seslendirmeleridir.

Not : Lennon ve Mccartney apple corp un basin aciklamasini yaparken ''en sevdiginiz amerikali sarkici ve grup'' sorusuna ''Nilsson'' olarak cvp vermistir.

Put de lime in de coconut, and drink 'em both up


Harry Nilsson - Coconut

20 Ağustos 2010 Cuma

Moondog





Eveeet...karsınızda kırmış bır sakallı daha.Moondog diger adiyla Louis Thomas Hardin
.16 yasinda ailesiyle yasadigi arazisinde tnt patlamasi sonucu gozlerini kaybeden Moondog korler icin olan okullarda muzik okumus,yasadıgı kasabadaki Arapaho Sun Dance club daki kızılderili amcalardan bufallo derisinden tomtom calmayi ogrenmis.Daha sonra New York a tasinmis ve burada Toscanini gibi klasikciler charlie parker gibi jazzcilarla tanisip onlardan etkilenmistir.1940 sonlarından 1970 e kadar 53rd Street and 6th Avenue da viking kiyafetleriyle sokaklarda yasamistir.Ve bilen bilir o donemde 1 sokak gerisinde 52nd street yani jazz in merkezi vardir.parker lar gillespie lere miles davis ler bu sokaktan cikmistir.
bir sokak otesindeki jazzdan etkilenmesi tesaduf degildir.yasadıgı koseyi Newyork lularda moondog corner olarak bilirler.20 yıl viking kıyafetleriyle kor olarak kendini yasam standartlarindan soyutlamak icin sokakta yasayan kirmis sakalli amcamizin 17 albumu,sayısız singlelari ve siirleri bulunmaktadır.74 ten 99 yılına kadar almanyada muzık yapıp yasayıp ölmüştür.
                              Soruyorum.

             Sokakta boyle giyinmiş bir adam siirlerini ve muziklerini satiyorsa almaz misiniz?
                                                                                 
                                       hele ki kendi yaptigi trimba diye bir ensturman ile

                                                   Böyle bir parca yapiyorsa?


Moondog - Why spend the dark night with you from iuri kothe on Vimeo.

                                                       http://www.myspace.com/louismoondoghardin

The Genuine Jug Band

 Bryan Adams, Alanis Morisette gibi Kanadalı muzisyenlerden sıkıldıysanız iste size Kanadalı bir jugband.The Genuine Jug Band genetik olarak calisma prensibi  uzak yerlere turnelere cikip kucuk yerlerde calmayi seviyor.genetik olarak dedim cunku yaslari ilerlemis bu üçlü  cocukluklarindan beri gösteri dunyasinda.hepsi aileden muzisyen.banjo calıp vokal yapan Doug fraser ın dedesı annanesı annesı babası gezıcı sırklerde tanısıp evlenmısler...(bende babamın ip üstünde yürümesini isterdim).butun grubun aile agacini cikarmadan jugband özleminizi gidericek myspace sayfasi vermeyi kendime borc bilirim.The Genuine Jug Band de genetik olarak album yapmak  yerine uzak yerlere turnelere cikip kucuk yerlerde calmayi seviyor.Yaşa sen çiğ muzik Yaşa sen jug band :D
                                                     http://www.myspace.com/thegenuinejugband